Söylesene güzel günlere kaç adım kaldı?
Baharı beklerken unuttum sayı saymayı, beklerken unuttum şu yaşamayı…
Sahi kaç olmuştum ben?
Kaç yaşına girmişti umutlarım bu kurumuş yapraklı sonbaharda?
Ya da hiç yok muydu, solgun muydu yüzüm gibi renklerim?
O umut dolu mavilerim, tozdan pembe gözlüklerim, taşlardan yapma kırmızı kiraz küpelerim neredeydi ki acaba…
Bana ait bir renk hep görünmez mi olurdu buralarda?
Söylesene uçurtmam tellere mi âşık olmuştu yoksa?
Ondan mıydı gökyüzüne sarılmayışı ya da rüzgârlara aldırmayışı?
Yontulmaya yüz tutmuş ellerim, yazar durur hala.
Sayfalarca taşar dururdu kalemim hikâyemde…
Fazla zemheride kalmış olmalı ki yorgun ayaklarım.
Ondandır bir adım atmaz yarına.
Kalbimdeki ince sızının dermansız sazını hangi doktor çaldı?
Kaderim çemberin ortasında kalmış, masum çocuklar ağlamaklı…
Bu ne çok acı, bu ne öylesine söylenmiş güzel bir şarkı…
Hüznüm yağmurlarımda saklı, öksüz kalmış güneşim…
Kimi kimsesi bir sedası bile yok, çok uzaklarda kalmış neşemin…
Sahi kaç saat kaldı?
Kaç ağlamaklı yüz bütün güneşli sabahlara…
Düş satsam ya geleceğinden haberi olmayan, dünde kalmış insanlığa…
Olur ya bakarsın bizimde güneşimiz doğar aniden…
Yapraklar oynar yerinden, fırtınalar eser dört bir yerden…
Dalgalar vurur kıyılarımıza, arınırız benliğimize yapışmış kumlarımızdan…
Hani bakarsın da olur ya bi umut der döneriz yüzümüzü kirlenmiş aydınlığımızdan.
Yakamoz yakar ışıklarını karanlığımıza…
Bi umut ya sen bakmaya devam et sonu güzel biten bin bir masallarla…
Koronavirüs(COVID-19) salgını sebebiyle hayatını kaybeden fmf hastası sağlık çalışanımız “Dilek Tahtalı ya hitaben yazılmıştır
Kendisini rahmetle anıyor, ailesi ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyoruz.
Mavi Kalem